BOZKIRDA YANAN AYDINLANMA IŞIĞI

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ‘’Köylü milletin efendisidir!’’ dese de, o yıllarda pek çok yerde köylü ağaların, beylerin marabası olarak yaşamaktadır. Cumhuriyeti kuran irade, eğitim seferberliği ile bu sömürü düzenini değiştirme amacıyla, köyleri okula kavuşturma, öğretmen ile tanıştırma çabasına girişmiş, ‘’Köy Enstitüleri’’ni hayata geçirmiştir.

Ama yasa meclise geldiğinde, milletvekili olan köy ağaları, beyleri buna şiddetle karşı çıkmışlar, ‘’…Köylü benden akıllı olmamalı. Okuyan köylü zaptolmaz!’’ diyerek yasasının çıkmasını engellemeye çalışmışlardır.

Dönemin Milli Eğitim bakanı olan Hasan Ali YÜCEL ve İlköğretim Genel Müdürü olan İsmail Hakkı TONGUÇ’un büyük  çabaları ile hayata geçen ‘’Köy Enstitüleri’’ ancak 14 yıl yaşayabilmiştir. Ama o 14 yılda yetişen öğretmenler, sağlıkçılar, marangozlar, demirciler yurdun dört bir yanına dağılarak halka okuma yazma öğretmişler; modern tarımın, hayvancılığın önünü açmışlar; köylüyü aydınlatmışlardır. Bu okullarda ezberci eğitim yapılmamış; yaparak yaşayarak somut eğitim yapılmıştır.Çünkü ezberci eğitim, köleleştirme eğitimidir. İşte bu 14 yılın sonunda ‘’Köylü benden akıllı olmamalı!’’ diyen ağaların korktuğu olmuştur. O öğretmenler Anadolu’nun çehresini de, düşüncesini de değiştirmiştir. Bu okullara kız öğrenciler de alınmış, kadın erkek eşitliğinin ilk uygulamaları karma eğitim yapılan bu okullarda hayata geçirilmiştir.

Bu güzel gelişmeler ağaların, beylerin  iktidarına zarar vermeye başlayınca; bu aydınlanma ateşini söndürmenin yollarını aramaya başladılar. Okullarda ‘’kız çocukları tuvaletlerde çocuk düşürüyor’’ yalanları, Buralarda komünistler yetiştiriliyor’’ propagandalarıyla ‘’Köy Enstitüleri’’ karalanmaya başladı. ‘’Köy Enstitüleri’’nde önce karma eğitim kaldırıldı, sonra ‘’Köy’’ ve ‘’Enstitü’’ adları kaldırıldı. 1954 yılında da tamamen kapatıldı.

Köy Enstitüleri fırsatını iyi kullanamadık. Bu okulları kapatarak yapacak olduğumuz büyük atılımların önünü kapatmış olduk. Bugün ülkemizdeki tarımın ve hayvancılığın haline bakarsak, o günlerin değerini daha iyi anlayabiliriz. Bizim ülkemizin geleceği, refahı üç sektöre bağlıdır. Tarım, hayvancılık ve turizm.

‘’Köy Enstitüleri’’nin kuruluşunun 82. yıl dönümü kutlu olsun!…