DOLAR

34,2615$% 0.04

EURO

37,6343% 0.07

STERLİN

44,9019£% 0.12

GRAM ALTIN

2.879,65%-1,02

ÇEYREK ALTIN

4.917,00%-0,78

BİTCOİN

2135416฿%-1.80446

İmsak Vakti a 05:44
İzmir AÇIK 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

UNUTULMUŞ SAĞLIK MUCİZESİ “FİLOGRAFİ”

Birçok kişinin bilmediği, ama sergilerde ve fotoğraflarda gördüğü muhteşem eserlerin ortaya çıktığı bir sanat Filografi. Zor gibi görünse de biraz istek, biraz dikkat ve biraz da sabırla rahatlıkla yapılabilecek, yaparken de size huzur verecek bir sanat.

İzmir Kemalpaşa’da sosyal medyada “Nida Filografi” adıyla tanınan ve uzun zamandır bu sanata hayat veren Kemalpaşa Devlet Hastanesi çalışanı Ragıp Erduhan, bir televizyon kanalında izlediği ve hayran kaldığı bu sanatı öğrenerek bu sanata hayat vermeye devam ediyor.

Filografi’yi sadece bir sanat olarak değerlendirmenin yanlış olacağını ifade eden Ragıp Erduhan, “Bu işi öğrendikten sonra Filografi’yi sadece bir sanat, bir hobi olarak nitelemenin yanlış olacağını düşünüyorum. Filografi bana göre bir hem bir sanat hem de bir sağlık ve mutluluk” dedi.

Bir televizyon kanalın da izlediği bir Belgesel ile bu sanata aşık olan Erduhan, gönül verdiği filografi serüvenini bizlerle paylaştı.  

“Yaklaşık 8-9 yıl önceydi. Bir hafta sonu yerel bir TV kanalında gördüm ilk olarak filografiyi. Bir filografi hocamız harika bir eser ortaya koyarak tanıtıyordu filografi”yi ve ben de ekrana kilitlenmiş bir halde onu seyrediyordum. O an, ben bunu mutlaka öğrenmem lazım dedim ve başladım kurs araştırmaya. Sonrasında çok değerli hocalardan farklı Filografi teknikleri öğrendim. Her kurs bitiyor ama filografiye karşı içimdeki aşk bitmiyordu ve hep bir arayış halindeydim. Artık her motif ilgimi çeker hale gelmişti ve gördüğüm her motifi uzun uzun inceler oldum. Özgünlüğü yakalama adına çalışılmamış motifi bulmak ve Filografi tablosuna dönüştürmek bir tutku haline geldi. Günlük mesaimden geri kalan zamanımda artık filografi vardı.

Bu işin bir de terapi boyutu var. Bir filografi tablosu ortaya çıkarmak gerçekten zahmetli ve sabır gerektiriyor. Ancak bir o kadar da rahatlatan bir uğraş. Dış dünyanın stresinden sıkıntısından uzaklaşmanın en güzel yollarından bir tanesi. Ayrıca her bir tablonun hikayesi vardır bende. Her biri ile aramızda duygusal bir bağ oluşur ve tamamlanana kadar adeta inişli çıkışlı bir yolculuğa çıktığımı hissederim; hatta bazı bazı sohbet ederim, ben anlatırım o dinler, o anlatır ben dinlerim. Ellerimle sıvazlamazsam hırçınlaşır, bunu hissederim. Zaten bu şekilde bir bağ olmazsa, tablonun görselliğine yansır bu durum. Baktığımda eksik bir yanının kaldığını, simetrisinde ya da sarımındaki hatayı hemen fark ederim. Ayrıca her tablo bitiminde koyu bir sohbetten çıkmış zevkini ve yorgunluğunu bir arada yaşarım. Ama seyretmekten aldığım keyif birçok şeye değer.

Her tablonun onu diğerlerinden ayıran bir dili vardır ve bir tablonun aynısını yapmak hiçbir zaman mümkün değildir. Aynı motifin tekrar tekrar filografi tablosunu yapmak mümkün olmayacaktır. Çünkü hem kullandığım malzemeyi birebir tutturmak mümkün olmayacak, hem de ruh halimiz gün be gün farklı olacaktır. Bu nedenle her tablo kendine özeldir. Ayrıca her tablodan yeni bir teknik öğrenirim; haliyle her biri ile farklı bir hukukum olur.

Bu sanata ilk başladığım anlardan itibaren her bir tablom çevremde çokça beğeni aldı ve takdirle karşılandı. Bu da beni yaptığım eserleri daha geniş kitlelerin beğenisine sunabilmek için sergiler açmaya yönlendirdi. İlk sergimi, çalıştığım yer olan İzmir Kemalpaşa Devlet Hastanesinde açtım. Tabi tepkiler muazzamdı. Bunun ardından yeni tablolar ve yeni sergiler geldi. Yaptığım tabloların birçok sergide yer aldığını ve takdir edildiğini görmek benim için gurur verici bir durum gerçekten.

Bir filografi tablosu için hangi malzemeler gereklidir, bunu kısaca anlatayım: Tahta üzerine kumaş ya da deri giydirilir ve üzerine çalışılmak istenen motif şablon olarak sabitlenir. Onun üzerine de filografi için özel üretilmiş filografi çivileri nizami olarak çakılır. Sonrasında altta kalan motif temizlenerek çivilerin arası renkli filografi telleri ile doldurulur. Sonrasında ise tercihe göre tabloyu çerçeveletmek mümkündür. Malzemeleri metal içerikli olması nedeniyle biraz pahalı bulunabiliyor ve her bir tablonun tamamlanma süresi de motifine göre değişiklik gösteriyor. Ancak sonrası gerçekten muhteşem… Harika bir güzellik ellerinizde. Tüm zamanlara hitap eden bu tablo ile, dilerseniz evinizin ya da ofisinizin duvarını süsleyin; dilerseniz sevdiğinize ömürlük, ışıl ışıl bir hediye verin, tercih sizin.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

KEMALPAŞA GÜNDÜZ BAKIMEVİ HİZMETE AÇILDI

HIZLI YORUM YAP